hoşgeldiniz gifleri fbml kodları-www.fbmlkodarsiv.tr.gg

Reklam

MCTR - Reklam Tag

The Witcher

Yazar Unknown 7 Ağustos 2015 Cuma 0 yorum


Slm arkadaşlar bugün szilerle the witcher oyununu incelicez.


İlk olarak E3 2004’te yayınlanan videosuyla tanımıştım. O sıralarda oyunla ilgili çok fazla ayrıntı yoktu, daha yeni yeni yapılıyordu.
 Sonraki zamanlarda ayrıntılar çıkmaya başladı, videolar ve görseller daha arttı. Artık Witcher’ın sisi dağılmaya ve kayıp parçalar birleşmeye başlamıştı.
 Oyunun ne olduğu, nasıl bir şeyler barındıracağı ortaya çıktı.
 Bazı yenilikler, bazı saklananlar tam sürümde tüm cevabı verecekti.
 Geçen onca senenin ardından merakla beklenilen ve kendine has bir dünyada geçen Witcher sonunda piyasaya çıktı.
 Bundan sonrası oturup oynamaya kaldı.





Witcher, Polonya’da oldukça meşhur olan Andrzej Sapkowski’nin yarattığı dünyada geçiyor. Sapkowski’nin 5 ciltlik “Büyücü Gerald” adında bir serisi var. Bu seri Polonya’da en çok satan listesinin başlarında yer alıyor. İşte bu noktada oyunumuz Büyücü Gerald’ı dijital ortama aktarıyor. Wicther’da kitaplarda geçen Gerald adlı karakteri kontrol ediyoruz. Oyunun hemen başındaki videoda Gerald yaralı bir biçimde ormanda koşturuyor. Ama bir anda yere yığılıyor. Arkasından gelen kişiler onu bir at arabasının arkasına koyup, Kaer Morhen’deki bir kaleye götürüyorlar. Gerald burada toparlanıyor ve kendine geliyor. Fakat bir grup düşman Gerald’ı istiyor. Kaleye yapılan baskınla beraber hem macera başlıyor hem de Tutorial devreye girip neyi nasıl yapacağımız anlatılıyor. Bundan sonrasını artık oynayanlar görecektir. Asıl oyunun mekaniklerine geleyim. İlk olarak dövüş sisteminden bahsedeceğim. Witcher’daki dövüş sistemi normalde alışan sistemlere göre biraz daha değişik. Sıra tabanlı bir sistem değil, gerçek zamanlı ama kombolarla pekiştirilmiş. Hemen açıklayayım; normalde karşımızdaki rakibe vuracağımız zaman farenin sol tuşuna sürekli olarak basarız. Böylece karakterimiz sürekli olarak vurur, kılıcını sallar. Ama Witcher’da durum işte böyle değil. Düşmana sadece bir kere tıklıyoruz ve Gerald otomatik olarak saldırıya geçiyor. Ama sürekli vurması için sürekli tıklamamız lazım. Eğer sürekli tıklarsak Gerald her seferinde saldırıyı baştan alıyor ve vuramıyor. Gerald vurduğu anda ekrandaki fare imleci ortasında kılıç olan mavi renkli bir daireye dönüyor. Gerald vurmaya devam ederken atağının sonuna doğru kısa bir süre içinde, fare imleci bu sefer sarı sivri bir şekle dönüşüyor. İşte bu Fire Attack adı verilen Gerald’ın hızlıca vurduğu, ama atağının sonunu oluşturan kısım oluyor. Eğer fare sarı işaretteyken bir kere daha sol tık yaparsanız, Gerald bu sefer ilk atağından daha güçlü ve daha hızlı şekilde vuruyor. Eğer bu olayı birkaç kere daha yaparsanız, seri ve güçlü ataklar yapıp komboları böylece oluşturabiliyorsunuz. En başlarda alışması ve uygulaması zor gibi gözükse de, birkaç denemeden sonra son derece basit ve kolay oluyor. Zaten kombo yapmadan bazı rakipleri geçmek de zor. Dövüş sistemi sadece bunlarla sınırlı değil. Asıl olay bir de dövüş stilinde yatıyor. Toplamda üç adet stilimiz var, bunlar; Strong, Fast ve Group atak olarak adlandırılıyor. Z’de Strong, X’te Fast ve C’de de Group atak olarak klavye kısa yolunda bulunuyor. Strong atak adından belli olduğu gibi güçlü ama yavaş, Fast daha hızlı ama Strong’a göre daha güçsüz, Group atak en güçsüzü ama en hızlısı. Düşmana göre uygun olan stili seçmek lazım. Uygun olmayan stil normale göre daha etkisiz kalabiliyor. Mesela güçlü ve büyük rakiplere karşı Strong atak giderken, birkaç kişi olarak gelip ok atan kısa boylu düşmanlara karşı Group atak en etkilisi oluyor. Aslında düşman boyuna ve tipine göre stili belirliyorsunuz. Bu da komboyla birleştiğinde oldukça etkili oluyor. Gerald ayrıca bloğu otomatik olarak yapıyor. Blokla böylece ayrı olarak ilgilenmiyorsunuz.




Hiç yorum yok:

Reklam

>