Reklam
Oyun içinde düşmanları etkisiz hale getirmek için küçük araçlar kullanabiliyorsunuz. Ateş ettiğiniz her cisim tepki veriyor oyun bu konuda mobil platformun sınırlarını zorluyor. Oyun içi sesler ve silahların sesleri yeterli seviyede. Oynanış bakımından kontrolleri çok rahat dilerseniz gyroscope modunu açıp dönüş kontrollerini sensörle kullanabiliyorsunuz. Oyun size nişan alma konusunda size kolaylıklar sağlıyor, düşmanın yanına hedef aldığınız anda direk silahınızı düşmana doğrultuyor. Oynanış açısından gayet başarılı.
Oyunumuz açıldığında bir adaya birliğimizle birlikte geliyoruz. Walker adlı komutanımızı takip ederek adadaki düşman birliklerini temizliyoruz. Oyun 12 Bölümden oluşuyor bölümler sürükleyici ama bir o kadar da kısa aralıksız oynarsanız 1-2 saatte bitiyor. Oyun bitti diye telaş yapmayalım diye Gameloft çoklu oyuncu modunu koymuş.
Ekipmanlarınız için birçok yükseltme mevcut. Öldürdüğümüz düşmanlardan “Mavi Kredi” kazanıyoruz bunlarla ekstra mermi, dürbün, lazer, bomba, adrenalin iğnesi, bıçak ve bölüm geçme gibi birçok yükseltme satın alabiliyoruz. Bu krediler “TL” ile de satın alınabiliyor. Oyunu durduğumuzda o bölümde ne kadar düşman öldürdünüz ne kadar headshots yaptınız ve kaç dakika zaman harcadığınızı görebiliyorsunuz.
Kingdom Rush Frontiers, oldukça şirin grafikler, kendinizi ortaçağ savaşı havasına kaptırabileceğiniz kaliteli müzikler ve türdeşleri gibi klasik, oldukça basit bir oynanış ile karşılıyor bizi. Ancak Tower Defense türüne yabancı olanlar için ufak bir özet geçecek olursak, önümüzde dallanıp budaklanan birçok koridorun bulunduğu ufak bir harita var ve yapmamız gerekense bu koridorlardan dalga dalga gelen düşman birimlerine karşı belirli yerlere savunma binaları inşa ederek kalemizi savunmak hepsi bu.
Savunma binalarımızsa, piyadeleriyle yolu kapatan bir kışla, yavaş ama etkili bombalarıyla bir topçu binası, güçsüz ama seri oklarıyla bir okçu merkezi ve etkili büyüleriyle bir büyücü kulesi olmak üzere temelde 4 çeşit olarak belirlenmiş. Sayı başlangıçta biraz az gelebilir kulağa ancak görev sırasında kazandığınız altınlarla binaları yükseltebiliyor ve daha etkili, yeni bir hale getirebiliyorsunuz. Bu da yaklaşık 20 çeşit binaya denk geliyor ve daha fazlasının çok da gerekli olmadığını anlıyorsunuz. Yapımcılar işi tadında bırakmışlar bu konuda.
Bir WarCraft modu olarak yaratılan Tower Defence oyun türünü bilmem hiç duydunuz mu veya denediniz mi ama şu bir gerçek ki; dünya üzerindeki en sürükleyici ve bağımlılık yapıcı şeylerden biri kendisi (evet, hala Plants vs. Zombies oynuyorum). Öyle ki, en basitinden flash ile tasarlanmış herhangi bir tower defence oyununa başlayınca bile dakikalarımı hatta bazen saatlerimi çaldığı olmuştur. Bina inşa et, akını durdur, bina inşa et, akını durdur... Bu böyle gider durur. Yazıya böyle bir giriş yapınca da, az çok anlamışsınızdır oyunumuzun neye benzediğini fakat bu sefer durum biraz farklı. 11bit Studios’un ellerinden çıkan Anomaly: Warzone Earth (AWE) biraz daha detaylı bir oyun. Üstelik artık defans yapmayı bitirdik, saldırıya geçiyoruz!
Pek de komplike olmayan, klişelerle dolu bir senaryoyla karşı karşıyayız öncelikle. Her zamanki gibi (!) dünya yine bir uzaylı işgali altındadır. Tarih 2018 yılını göstermektedir ve büyük metropoller de yıkılmanın eşiğindedir. Sürekli azalan nüfus oranı bir yana, şehirler de harap olmuştur. Pek de dostça bir yaklaşım göstermeyen uzaylılar şehirlere savunma hatları, kuleleri kurmuşlardır. Her ne kadar “gelecek zaman, düşman uzaylılar ve dünyayı kurtarma parodisi” gibi üçlü bir klişeyle karşı karşıya olsak da senaryo işleyiş bakımından pek sıkmıyor ve iyi ilerliyor. Görevlerimizi Bağdat ve Tokyo olmak üzere iki farklı şehirde gerçekleştiriyoruz.
Oyuna ilk olarak Bağdat senaryosuyla başlıyoruz ve “tutorial” tarzında bir görev yaparak AWE’yi çözüyoruz. Zaten oyunu kavraması yeterince kolay, zor olan ise hızlı karar alıp yerinde hamleleri yapabilmek. Yazının hemen başında bahsettiğim “saldırı” durumuna da geçeyim bu arada. AWE’de savunma değil de sürekli bir ilerleyiş halindeyiz. Yani oynadığınız tower defence oyunlarındaki üstünüze gelen akınları hatırlayın, artık o “akın” siz oluyorsunuz. Görevlerin başında size kısa bir brifing raporu veriliyor. Ardından haritada gideceğiniz yolun rotasını çizmeniz gerekiyor ki bu rota epey önemli.
Mobil platforma çıkan puzzle oyunlar çoğu zaman tutmaz ve iyi rakamlar elde edemezdi. Fakat Angry Birds eğlenceli ve sevimli içeriği ile birlikte oyunculara kendini sevdirmeyi başarmıştı ve oyun dünyasında büyük bir başarı sağlamıştı.Angry Birds’ün yapımcısı olan Rovio bulmaca türünden alacağını almış olsa gerek ki, karting oyun türüne yönelmiş durumda şimdi de. Angry Birds Go adı ile çıkmış olan yeni karting oyunumuz da kızgın kuşları yöneterek yarışlarda kendimizi kanıtlamaya çalışıyoruz. Farklı farklı yarış türlerinde rakiplerimizi yenerek altın kazanıyoruz ve aracımızı geliştirebiliyoruz. Zaten belirli bir süre sonra aracımızı zorunlu olarak geliştirmek zorunda kalıyoruz.
İlk önce kırmızı kuş ile başlayan yarış serüvenimiz, oyun içerisinde ilerledikçe farklı karakterlerin elinde hayat buluyor. Her kuşun yorulma seviyesi olduğundan dolayı birkaç yarış sonra diğer kuşları da kullanmamız yine geliştirme gibi zorunlu bırakılıyor. Yarışların türleri oldukça güzel olmasına rağmen, oynanış biraz yavan kalmış durumda. Şu sıralar oynamış olduğum Sonic & All-Stars Racing Transformed karting oyunundaki akıcılığı bu oyunda bulamadım diyebilirim. Araçlar pek fazla gelişmiş olmadığından dolayı drift yaparken oyuncuyu biraz zorlayabiliyor.
Oyun içerisindeki yarış modları beşe ayrılıyor: Klasik yarış, zamana karşı yarış, meyve yarışı, düello yarışı ve şampiyon yarışı. Klasik mod içerisinde normal bildiğimiz bir yarışı yaparken, zaman karşı yarış modunda biraz daha zorlanarak yarışı vaktinde bitirmeye uğraşıyoruz. Meyve yarışı modunda yolumuza çıkan meyveleri parçalayarak puanımızı kazanıyoruz ve yarış sonunda puanların toplamına göre yıldız elde ediyoruz. Düello yarışındaysa bir kişiye karşı kozlarımızı paylaşıyoruz ve son olarak şampiyonluk yarışında bir kızgın kuşu yenerek onu yarış klübümüze dahil ediyoruz.
Elma çeşitleriyle aranız iyi midir? Parlak bir yeşil renkli, oldukça ekşi,
kimisine göre tuzla, kimisine göre limonla iyi giden,
insanın yedikçe yiyesi gelen, kütür kütür (Ağzınız sulandı biliyorum!) bir elma türü vardır Granny Smith adında.
Birçok kişi gibi, yaşlı bir teyzemiz de bu elma türünü çok sevmektedir ve bahçesinde yetiştirmeye başlar.
Ancak kötü niyetli bir hırsız, elmaları gözüne kestirir ve sonunda hepsini çalar! Yaşlı teyzemiz ise işin peşini bırakacak biri değildir.
Gençlik yıllarına geri döner ve kışlıkların yanına kaldırdığı patenini ayağına geçirip hırsızın peşinden gider. İşte her şey böyle başlamıştı.
Bence Oyunun Açıklaması Yaşlı kadın sıkılınca elma yetiştirir hırsız elmaları çalmaya çalışır oda ninja gibi peşinden gider :)
Granny Smith şirin grafikli, uzun soluklu,
gayet eğlenceli bir parkur oyunu diyebiliriz aslında. Yapmamız gerekense yaşlı teyzemizin hırsızdan önce elmaları toplamasını sağlayıp bölümü bitirmek,
hepsi bu. Oyunda toplamda 2 adet kontrol tuşumuz bulunmakta. Tuşlardan biri teyzemizin bastonunu kullanmasını sağlayarak,
tellere ve benzer yerlere tutunmamıza olanak verirken diğeriyse temel olarak zıplama tuşu görevini yapıyor diyebiliriz.
Ancak 2.tuşa biraz basılı tuttuğunuzda teyzemizin yaptığı hareketler bizi hem şaşırtıyor hem de güldürüyor.
Oyunun garip tarafı o yaşlı kadın nasıl bu kadar çevik ?
Sitemizde reklam alanları mevcuttur.Reklam vermek isteyenler Facebook:Buraya Tıklayın burdan ulaşabilirsiniz veya aşağıdaki yorumlar paneline yorum olarak anlatabilirsiniz. Aşağıdaki resimlerde reklam alanları gösterilmiştir.
Reklam Ücretleri : (Reklam Ücretleri Aylıktır)
Üstte görülen resimde reklam verebileceğiniz alanlar banner boyutlarıyla verilmiştir.
468x60 Banner: 5 TL (Sayfa içleri üst kısım, her sayfada görülür)
200x200 Banner: 7 TL (Sayfa sağı üst kısım.her sayfada görülür)
468x60 Banner: 8 TL (Tasarım altı, her sayfada görülür)
RealityArts isimli stüdyo tarafından geliştirilmeye devam edilen Voidrunner, geçtiğimiz günlerde Greenlight üzerinden yeterli oyu alarak, Steam üzerinden yayınlanmaya hak kazanmıştı.
Bu kazanımın üzerine yapımcılar gayretlerini biraz daha arttırarak bizler için bir video daha yayınladı.
Unreal Engine 4 kullanılarak geliştirilen oyunda amacımız bir parkurun sonuna en hızlı şekilde ulaşmaya çalışmak.
Yapı itibariyle çok kolay görünüyor olsa bile işin rengi öyle değil: Oyuncular bütün reflekslerini konuşturmalı ve bölüm içerisinde küçük stratejiler yapmalılar.
Türk yapımcı Kemal Çiftçioğlu’nun Unreal Engine 4 ile geliştirdiği uçuş & refleks oyunu Voidrunner,
Steam'in Greenlight bölümünde boy göstermeye başladı. Süre bitmeden çeşitli engeller ve düşmanlarla dolu bir araziden,
çıkış portalına ulaşmak için uğraşacağımız Voidrunner,
betası ile birlikte Deadmatch ve Multiplayer olarak denenmeye hazır olacak.
Reklam
